30 Kasım 2009 Pazartesi

2. GRUP AÇIKLAMASI



Evet, dün sızan gruplar aynen açıklandı. Arada Ulver ve Godflesh gibi şaşırtıcı isimler var. En azından ben şaşırdım. Godflesh'i sağolsun Earache'den birileri twitterlarında açıklamıştı gerçi de doğrulanmasını bekledik.

Böyle giderlerse organizasyon seneye grup bulamaz diyen arkadaşlar var, ama adamlar zaten 2 senede bir bazı grupları tekrar davet ediyor. Misal, Candlemass, Eluveitie, Katatonia, My Dying Bride, Necrophagist, Sick Of It All ve Dying Fetus 2008'de de vardı. Necrophagist çalamamıştı gerçi, davulcu bi tarafını kırmıştı.

Ha bunları yakınmak için mi yazıyom tabi ki hayır, öyle yavşaklık yapacak halimiz yok.Arada gidemeyen tanıdıklara "oo yine mi Katatonia, önceki sene onlar çalarken ben marketten cd bakıyordum" diye takılıyorsak espridir o. Değerini bilmek lazım oraya gidebilmenin.

Listeye 50 grup daha eklenecek. Şahsen şu an bile izlenecek bir sürü grup var son 50 'de eklenince yeni bir hayvanlığa imza atacaklar biliyorum. Ayrıca ne Immortal ne de Twisted Sister headliner. Oraya 2 dehşet isim daha bekliyoruz bakalım.

Bilet fiyatı da 109 avro olarak açıklandı ama bu fiyat 31 Aralık'a kadar. Tahminen o tarihten önce bitecek.

29 Kasım 2009 Pazar

BİLET - BİLEKLİK

Hellfest biletlerini resmi siteleri üzerinden Fransa'nın biletix'i digitick'ten alabiliyorsunuz.

99 avroluk biletler tükendi, yarın açıklanacak son indirimli biletin fiyatı büyük ihtimalle 109 avro olacak. Son bilet fiyatı ise 125 avro olacak. HF tarihinde hiç sold out olmadı, yani biletleri hiç tükenmedi ama bu sene bir ilke imza atabilirler. Yarın açıklanacak 40 grupluk liste kamuoyuna sızdı ve çok özel 1-2 grup var arada.

Bilete dönersek HF sitesi üzerinden bağlantıyı takip ederek kredi kartıyla sorunsuz alabilirsiniz biletinizi.
Satın alma işlemi bittikten sonra düzgün bir çıktısını alıyorsunuz. Festival girişindeki görevli oradaki barkodu okutup size bilekliğinizi veriyor. O bileklik festival bitene kadar bileğinizde kalıyor çünkü çıkarırsanız bir daha takamayacağınız şekilde üretilmişler. Festival bittikten sonra da tatlı bir hatıra oluyor kendisi.

27 Kasım 2009 Cuma

NEREDE KALINIR


Gelelim konaklamaya. Önünüzde iki seçenek var. Ya Clisson'da festival alanında çadır kuracaksınız. Ya da Nantes'da otel tutacaksınız çünkü Clisson'da fazla otel yok. Diğerleri de çoktan dolmuştur hiç denemeyin bence.

Festival alanında çadır kurmanın olumlu ve olumsuz yönleri var. Maddi açıdan konaklama ve ulaşım masrafı bir hayli azalıyor ve çadırda kalan tanıdıklar çok eğlenceli olduğunu söylüyor. Çadır tercihi bir yandan gürültüden vs geceleri rahat uyuyamanız ya da bir sarhoşun gece 4'te çadırınıza kusması gibi riskleri de beraberinde getiriyor.

Hellfest'ten başka yurtdışı festivaline gitmedim ama giden tanıdıkların HF organizasyonunu çok beğenmediklerini biliyorum. Mesela geçen yıl çadırda kalanlar duşlardan şikayetçiydiler. Organizasyon konusuna sonra değiniriz.

Ben keyif insanı olduğumdan bir de "bu yaşta çadır çekilmez, gençken olurdu" gibi bahaneler üretebildiğimden Nantes'da kaldım, bu sene de Nantes'dayım o yüzden şu otel ayarlama işlerini anlatayım.

Bu işler için kullanılacak venere, hrs ve booking gibi şahane siteler mevcut. Tek ihtiyacınız olan bir kredi kartı. Elçilik buralardan alacağınız rezervasyon kağıdını kabul ediyor. Bu sitelerden rezervasyon yaptırıp daha sonra rezervasyonu iptal edebilirsiniz. Yalnız dikkat edin rezervasyon iptaliniz tüm otellerde ücretsiz değil. İlk günün parasını ödemek zorunda kalmayın.

Bu tür sitelerden otel ayarlarken bence dikkat etmeniz gereken en önemli ayrıntı otelin kent merkezine uzaklığı. Ucuz diye bulduğunuz bir otel, kent merkezine ulaşmak için ödediğiniz tren, tramvay vs ücretini ve harcadığınız vakti de katarsanız daha pahalıya gelebiliyor.

Daha önce o otelde kalanların yazdığı yorumları da dikkate alsanız iyi olur. Geçen yıl Pariste otel bakarken bir otelde karar kılmış, oda ayırtmadan son kez yorumları okuduktan sonra vazgeçmiştim. Ucuz ama merkeze biraz uzak bir oteldi ve bir Türk Türkçe olarak, "otel pek sağlam bir mahallede değil, sakata gelebilirsiniz" uyarısında bulunmuştu. "Lan bir Türk bir mahalleden tırstıysa vardır bir bildiği" diye düşünmüştüm. Yani yorumları özellikle Türklerin yorumlarını dikkate alın.

Nantes'da otomobil kiralayacak da olsanız gar yakınlarında kalmanızı tavsiye ederim. Hem çevrede görülecek yerler var, hem geceleri Nantes çok güzel bir kent oluyor ve o çevrede gidecek birçok mekan bulabilirsiniz.

Otel fiyatlarına gelirsek 2 kişilik bir odayı günlük 40-50 avro civarına tutabilirsiniz. Daha fazla kişiyseniz 3-4 günlüğüne daire kiralamanız da bir hayli ucuza gelir.

23 Kasım 2009 Pazartesi

KISS


Fransız gencolar ilk headliner'ı açıkladılar. Hayırlı olsun.

16 Kasım 2009 Pazartesi

NASIL GİTMELİ - 4

Evet tabelada yazdığı gibi her yol Paris'e çıkar. Bu post da Paris Charles De Gaulle havaalanına inip, "nasıl gidicez ki Nantes'a" diyenlere geliyor.

Dyelim ki bir önceki posttaki yolu tercih ediyoruz ve Paris'ten araç kiralamıyor, TGV ile gidiyoruz. Paris'ten TGV ile Nantes'a gidebileceğiniz iki gar var. Birisi direkt havaalanındaki gar. Diğeri havaalanından yaklaşık 1 saatte ulaşabileceğiniz Montparnasse garı.

Havaalanındaki varken niye uğraşıp Montparnasse'a gideyim diyorsanız şöyle bi olay var. Montparnasse'dan her saat başı hatta bazen yarım saatte bir, 10 dakikada bir Nantes treni var.
Ayrıca Charles De Gaulle'deki fiyatların Montparnasse'dan uygun olduğunu hiç görmedim. Tabi havaalanından Montparnasse'a gitmek için 9 euroluk biletten almanız gerekiyor. Bir de bu fark var.
Eğer Montparnasse'daki saatler ve fiyatları uygun bulup bizim gibi bu istasyonu seçtiyseniz, havaalanından çıkıp shuttle'a binip Terminal 3'de iniyorsunuz. Tren istasyonuna geldiğinizde muhtemelen kalabalık bir güruhla karşılaşacaksınız. Özellikle sağınızda bir yığılma olacak. Hatta metalseverlerin de o tarafta bilet sırasında olduğunu görüp o sıranın doğru bilet sırası olduğunu düşüneceksiniz ve muhtemelen yarım saat bekleyeceksiniz:)

O kalabalığa bulaşmadan doğrudan soldaki ATM'ye benzer bilet makinalarının olduğu sıraya giriyorsunuz ve 4-5 dakikada biletinizi alabiliyorsunuz. ATM sırası geldiğinde Fransızca bilmiyorsanız menüyü görünce paniğe kapılmayın 4-5 ayrı dilde işlem yapabiliyorsunuz. 9 euroluk Rer B biletini alacaksınız. Nakitten emin değilim ama makinalarda kredi kartı geçiyor.

Rer B'ye bindikten yaklaşık 35-40 dakika sonra varacağınız Denfert Rochereau'da inip tren değiştereceksiniz ve Montparnasse'a varacaksınız.
Burası da Montparnasse garı, artık Nantes'a gitmeye hazırsınız.

NASIL GİTMELİ - 3

Gördüğünüz araçlar TGV, yani Train à Grande Vitesse, yani hızlı tren. Bir şekilde Paris, Basel vs'ye vardıysak ve bulunduğumuz kentten Nantes'a sefer varsa bunları tercih etmemiz hayrımıza. Paris'ten araba kiralama gibi seçenekler de düşünülebilir ama grup halindeyseniz bile maddi açıdan bu trenleri tercih etmeniz daha iyi bir seçenek.

Fransa'da tren biletleri de uçak biletleri sistemiyle satılıyor, yani erken alırsan ucuza alırsın, son dakikaya kalırsan ayvayı yersin. 2008'de Hellfest bitiminde Nantes'dan Paris'e dönerken uçağına yetişmesi gereken bir arkadaş biletini bizden sadece iki saat önce aldı ve biz 55 avro öderken o 105 avro ödedi. Uçağı da buna rağmen kaçırdı ama detayları anlatıp kendisini bunalıma sokmak istemiyorum.

Bu şahane trenlerle ucuza yolculuk etmek için şu siteden faydalanıyoruz. Elinizi çabuk tutarsanız Paris'ten gidiş biletini 22 euroya alabilirsiniz. Dönüş biletini de aylar öncesinden aynı fiyata almanız mümkün. Bu seçeneği önceki yazıda bahsettiğim Malev ile İstanbul-Paris ya da Easyjet ile Basel üzerinden Paris seçeneğiyle birleştirmeniz halinde gidiş-dönüşünüz 450-500 tl gibi uygun bir fiyata gelecektir. Tekrarlayayım, bunları çok fazla metal severin bu imkanlara sahip olmadığını bilerek yazıyorum, keşke herkes şahane maddi imkanlara sahip olsaydı tabi. Yani küfretmeyin bana 500'ün neresi uygun diye, uygun işte kardeşim ben napiim bana ne kızıyosun.

Tgv sitesinde bileti en fazla 3 ay öncesinden alabiliyorsunuz yani şubattan hatta marttan önce hazirana bilet bulamayabilirsiniz. Bileti aldığınızda da tek yapmanız gereken düzgün, okunur bi şekilde print edip yanınıza almak. Sonra Paris'te şu mutlu kuzen kişisi gibi biletinizle poz verebilirsiniz.
En az 6 kere TGV'ye bindim, hepsinde de biletimiz vardı ama bi kere kontrole geldiler, siz yine de duyduklarınızdan gaza gelip Fransa'da metro ya da trenlerde biletsiz yakalanmayın, oyarlar.

Paris-Nantes arası yaklaşık 400 kilometre ama bu muhteşem trenlerle sadece 2 saat sürüyor. Nantes'a ulaştıktan sonra çadırda kalacaksanız hemen TGV'den indiğiniz gardan Clisson'a bir bilet alıyorsunuz. 9 euro civarı tutuyor kendisi. Yarım saatte varıyorsunuz Clisson'a. Oradan festival alanını kime sorsanız gösterir zaten her yer metalci kaynıyor.

12 Kasım 2009 Perşembe

NASIL GİTMELİ - 2

Bilmeyenler için uçak bileti alırken aklınızda bulunması gereken en önemli kuralı hatırlatayım. Bileti ne kadar erken alırsanız o kadar ucuza gelir. O yüzden aynı uçakta yan yana oturan 2 yolcudan biri biletine 100 tl diğeri 400 tl ödemiş olabilir. Şirkete, sefere vs bağlı olarak daha fazla fark bile olabilir. O yüzden kararınızı erken vermeye çalışın ve elinizi çabuk tutun.

Uçak bileti alırken kullanabileceğimiz bazı yardımcı siteler var. Bunların bana göre en kullanışlıları skyscanner ve marcopoloturkey. Yine de bunlarda çıkanlardan daha uygun fiyatlara yolculuk yapmamız mümkün.


Maddi durumunuz uygunsa hiç kasmadan direkt THY ile rahatça Paris'e uçabilir oradan TGV ile Nantes'a geçebilirsiniz. Tabi bu en tuzlu yöntemlerden birisi, bileti THY'den şu an bile alsanız gidiş dönüş 600 tl civarına geliyor, o yüzden biz diğer firmalara bakalım.


Geçen sene bizim ekipteki bir arkadaşın da tercihi olan Malev ile başlayalım. Bu Macar havayolu şirketiyle şu anda gidiş dönüş biletini her şey dahil 155 avro (340 lira) civarına alabilirsiniz. Ancak gidiş de dönüş de Budapeşte aktarmalı. Yine de Paris'e uçuş için en iyi seçenek bu. Tabi buna Paris-Nantes TGV ücretini de eklemeyi unutmayın.

Paris'e uçmak dışında da iyi seçenekler var. Ben bu sene, hayvani charterlardan easyjet ile İsviçre'nin Basel kentine uçup oradan TGV ile Paris aktarmalı olarak Nantes'a varma seçeneği üzerinde duruyorum. Hem Basel'i de görürüm belki 1-2 gün.

Easyjet, Türkiye'den sadece İngiltere ve İsviçre'ye uçuyor. İngiltere Schengen'e dahil olmadığı için ayrı kastırıcı bir vizesi var kendilerinin. O yüzden ona hiç bulaşmıyoruz ve geçen yıl Schengen'e dahil olan İsviçre'ye odaklanıyoruz.

Easyjet ile Sabiha Gökçen'den HF haftasında Basel'e gitmenin maliyeti sadece 37 avro. Buna tüm vergiler dahil. Ama dönüş bunun 4 katı civarında, o yüzden dönüşte Malev tercih edilebilir, ya da tatil planı çerçevesinde başka ülkelere uğranır oradan dönülür falan filan. O kadarı artık sizin bileceğiniz iş.

Buna alternatif olarak germanwings ile mesela Köln'e uçulabilir oradan TGV ile Nantes'a (yine Paris aktarmalı) geçilebilir. Bu ne kadar paranız ve vaktiniz olduğuna göre değişir. HF için oralara gittikten sonra başka ülke ya da kentlerde kalmanız mantıklı olabilir. Çünkü zaten vize, pasaport, gidiş dönüş uçak parası gibi en baba harcamalar sabit. Geriye kalacak yer ve günlük harcamalar kalıyor bir tek.

NASIL GİTMELİ - 1

Fransa'ya ulaşmak için en popüler yolların uçak ve tren olduğu ve Türkiye'den Fransa'ya tren yolculuğunun bir hayli sabır gerektirdiği malum. Bu yüzden uçakla ne kadar ucuza gideriz ona bakalım. Bu arada Türkiye'den trenle Hellfest'e gelenler var, katlanılmayacak bir yol değil ama hakikaten uzun sürüyor.

Hellfest, Nantes yakınlarında ama Türkiye'den Nantes'a direkt sefer yok. Ya uçakla başka uçağa aktarma yapacağız veya Fransa ya da başka bir ülkeden trenle gideceğiz.

Iskaladığım şeyler olabilir, ama "bu charterlar nereden nereye uçuyor", "nasıl daha ucuza gideriz", "charter dolmuş-uçak mıdır", "kaptan! 2 paris, bi tam bi öğrenci diye mi uzatıyoz parayı" gibi soruların yanıtını bulmak için 2 senedir girmediğim charter sitesi kalmadı, bu konuda tez yazacak kıvama geldim. Yine de gözümden kaçmış detaylar olabilir, mail atar yardım edersiniz, her şeyi devletten beklemeyin.

Ayrıca bu sadece HF'nin anlatılacağı bi blog olmasın diye düşünüyorum. Zırt pırt yurtdışına giden metalle çok alakası olmayan arkadaşlara da okuyacak bişiler çıksın diyorum.
Nantes'a alternatif yolları tek mesajda anlatırsak biraz uzun olabilir diyorum ve sizi 2. bölüme davet ediyorum.

5 Kasım 2009 Perşembe

FRANSA VİZESİ


Hellfest'e gitmeyi kafaya koyduysanız, kimilerine göre çok zor alınan, kimilerininse alırken hiç uğraşmadığı Fransa vizesini almanız lazım.

Fransa vizesini, Ankara'daki Fransa büyükelçiliği ve İstanbul'daki konsolosluktan alabilirsiniz.
Şu resimde hangi ilde ikamet edenlerin nereye başvurmaları gerektiği görülüyor.
Bu illerde yaşıyorsanız İstanbul'daki konsolosluğa, bu illerin dışında yaşıyorsanız Ankara'daki büyükelçiliğe başvurmalısınız.

Ankara'da elçiliğe başvuranların 21 YTL tutarında bir ücret karşılığında IKS şirketinden randevu almaları gerekiyor. Ayrıntılar şurada.

İstanbul'daki konsolosluğa başvuracaksanız da sizi şu siteye yönlendirecekler. Belli bir ücret karşılığında işlerinizi hallediyorlar.

Ayrıca vize başvurusu ücreti de 65 avroydu geçen sene. Bu ücreti başvurunuz reddi halinde geri alamadığınızı hatırlatayım.

Öğrenciyseniz ve belgeleriniz eksizsizse tahminen 15 günlük bir vizeyi sorunsuz alırsınız. Çalışansanız bordro vs gibi sıkıcı şeylerle uğraşmak zorundasınız. Daha önceden schengen vizesi aldıysanız işiniz daha da kolaylaşır.

NE KADARA PATLAR

Festivale gitmek isteyen tanıdıkların bana en çok sorduğu soru bu, ama aşağı yukarı bir maliyet hesabı yapmak bile kolay değil.
Ben en azından kesin harcamalarınızı yazayım.

-Öncelikle bir pasaportunuzun olması lazım ki, 5 yıllık alacak ya da uzatacaksanız kendisi gidiş geliş uçak parasını bile geçebiliyor.
Pasaport ücretlerini şuradan öğrenebilirsiniz.
-Vize için yaklaşık 150 tl gider.
-Ulaşım konusunu ayrıntılı anlatacağım, ama elinizi çabuk tutup tutmamanıza ve keyfinize ne kadar düşkün olduğunuza bağlı olarak 400-800 tl arasında değişir bu.
-Festival bileti 250 tl
-Kalacak yer: Clisson'da çadırda kalacaksanız alan ücretsiz.
Otelde kalacaksanız günlük 50-80 tlye kıymanız lazım ki bu tek başına kalacaksanız daha da artar. Ayrıca Clisson'da otel bulamayacağınız için Nantes'a gidip gelmek için otomobil kiralamanız gerekecek.
-Yiyecek içecek: buna da günlük 20-30 avro ayırmalısınız çünkü Fransa bir hayli pahalı bir ülke.
Metroda, Türkiye'de 50 kuruş olan suya 3 avro vermemin acısı hala geçmedi.
Temel harcamalar bunlar olsa da, cd, tişört, eşe dosta hediye vs alacaksanız maalesef biraz yüklü bir miktar gerekiyor.

CLISSON


Hellfest, Fransa’nın batısındaki Nantes’a yaklaşık 30 kilometre mesafedeki Clisson kasabasında düzenleniyor. Üzüm bağlarıyla meşhur bu küçük kasabanın nüfusu yaklaşık 6 bin. Kasaba sakinlerinin bir bölümü festivalin evlerinin dibinde düzenlenmesine karşı. Hayır bunun sebebi sadece gürültü değil. Festivalin içeriği ve isminden hoşlanmıyorlar. Bunu, kasabaya girdiğinizde bazı Clisson sakinlerinin resmen "ne bok yemeye geldiniz buraya” diyen bakışlarından anlıyorsunuz. Ama memnun olanların sayısı kesinlikle çok daha fazla.
Özellikle esnaf, festivalin Clisson’da düzenlenmesinden çok memnun. Nedenini tahmin edersiniz. Festival sırasında bilekliğinizi göstererek bir sürü yerden ucuza yemek yiyebiliyor, indirimli alışveriş yapabiliyorsunuz.
Clisson’da turistik amaçla görülecek gezilecek çok fazla bir yer yok. Bir kalesi ve bir sürü sessiz sakin sokağı var.

2010'UN İLK GRUPLARI


Fransızlar festivalin ilk 32 grubunu geçen ay açıklamıştı. Şu kadro bile çoğu kimseye yeterli gelebilir. Daha 80'den fazla grup eklenecek.
Geçen yıllar gözününe alındığında organizatörlerin yine hayvanlık yapması büyük ihtimal.
Ayrıca ta geçen sene haziranda açıklansa da Immortal'ın da Twisted Sister'ın da headliner olacağını sanmıyorum. Ortada çok büyük isimler dolaşıyor çünkü.

HELLFEST


Avrupa'nın en ekstrem festivallerinden biri olan Hellfest, 2010'da sahne alacak gruplardan yaklaşık 30'unu geçen ay açıkladı.
Ben de 2 kez gittiğim bu sene de gitmeyi planladığım bu festivalle ilgili ayrıntıları sırf eğlence olsun diye burada yazayım dedim. Gaza getirenlere teşekkürü borç bilirim.